top of page

ORMAN TAZMİNAT DAVALARINDA TAŞINMAZIN DEĞERİNİN BELİRLENMESİNDE USUL

5. Hukuk Dairesi

2020/8791 E. , 2021/9714 K. "İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kabulü ile 52.523,11-TL tazminatın Hazineden tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 182 parsel numaralı taşınmazın yörede 1961 yılında yapılan tapulamada Kadem oğlu Ali Şirin adına kadastro tespiti ve tescilinin yapıldığı, davacı ... adına taşınmazın 01.02.1993 tarihinde 75 yevmiye numarası ile satın alma yoluyla tescil edildiği, Hazine tarafından taşınmazın orman sınırları içerisinde kaldığından bahisle ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13.05.2004 gün ve 2004/37E. - 2004/126K. sayılı tapu iptal ve tescil dosyasında yapılan yargılama sonucunda dava konusu taşınmazın tamamının orman olarak hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 15.07.2004 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 01.08.2013 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1-Yapılan incelemede; ... Belediye Başkanlığı'nın 11.01.2019 tarihli cevabına göre 1/1000 ölçekli uygulama imar planında orman alanı olan dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğu ve bu niteliği esas alınarak dava tarihi olan 01.08.2013 tarihi itibariyle değer biçilmesi gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaza arazi niteliği ile değer biçildiğinden rapor inandırıcı değildir. Bu durumda; taraflara, e imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re'sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından alınacak rapor sonucuna göre, usuli kazanılmış hak ilkesine de riayet edilerek hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Hazine harçtan muaf olduğu halde aleyhine harca hükmedilmesi, 3-Hem temlik eden tapu maliki ... hem de temlik alan ... gerekçeli karar başlığında davacı olarak gösterildiği halde, infazda tereddüte yol açacak şekilde tespit edilen tazminat bedelinin davacıya ödenmesine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428. 28/10/2021 14:54 Yargıtay Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğü Tarafından Oluşturulmuştur. Sayfa 1 YARGITAY BAŞKANLIĞI maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

7 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page